Daha önce iki tane IP tabanlı büyük güvenlik kamerası (300'den fazla kamera destekleyen sistemler) planlamasında yer aldım. Bunun haricinde 4-5 tane de ufak çaplı 5-10 kameralı analog güvenlik kamerası (CCTV) işine kıyısından-köşesinden bulaştım. Baktım, bu iş yapışmaya başlayacak; bir yazı yazayım bari dedim.
Bu sisteme "kapalı devre" denmesinin sebebi, dışarı bir yayın yapılmayacak olmasıdır. Aman burası önemli. İşin "güvenlik kamerası" olduğunu asla unutmamak lazım. Kimileri işe başlayınca internet'ten yayın işlerine doğru gitmeye çalışıyor, bu apayrı bir iş. Diğer taraftan, güvenlikle ilgili bir konuyu internet'e açmanın riskleri de gene ayrı bir yazı konusu… Bu yazıda konumuz; "kapalı devre güvenlik kamerası sistemi satın alırken nelere dikkat edilmelidir?"
Detaya girmeden şunu belirteyim. Burası bir blog sitesi. Bilimsel bir dergi sitesinde değilsiniz. Dolayısıyla, okuduklarınızın tamamı sadece yazarı bağlar. Diğer taraftan; yazar, okuduklarınızla ilgili hiçbir doğruluk garantisi vermez. Yazar, yazılanların tamamını veya bir kısmını bir yerinden uydurmuş olabilir. Bu yazıda okuyacaklarınızın yazılmasındaki en önemli amaç, fikir vermesidir. Ya da belki; daha da çok kafa karıştırmaktır…
Bir başka önemli nokta da yazarın bu yazıda aklına estikçe eklemeler/düzenlemeler yapabileceğidir. "Yahu daha geçen gün nette okudum, gel bak adam ne yazmış" diye başkasına birşeyi gösterecekkene morarıp kalabilirsiniz. Bu nedenle bu yazıyı refere etmeden önce iki kere düşünün. Halen okumak isteyenler devam edebilir:
Günümüzde güvenlik kamerası alınırken en kaba olarak iki tercih şansı vardır:
- IP kamera
- Analog kamera
Artık analog ve sayısal (dijital) sözcükleri genel konuşma diline de girdi zaten, çok detaya girmeyeceğim bu nedenle.
IP kamera sisteminde; her bir kamera aynı zamanda bir küçük bilgisayardır. Kameralar depolama ünitesi ile bildiğimiz bilgisayar ağını (IP ağı) kullanırlar. Kameralara "ping" atabilir, kameranın üzerindeki web sunucusundan "kameranın web sayfasına" bağlanabilirsiniz. En önemli avantajı; çok esnek ve büyümeye açık sistemler olmasıdır. O kadar esnektir ki, aynı depolama ünitesinin bir kenarında kamera görüntüleri kaydedilirken, diğer tarafında DNS sunucunuzun verileri durabilir. Diğer taraftan, ağınızın olduğu her yerde (mesela ülkenin öbür ucu) bir kamera yerleştirebilir ve bunları merkezi olarak yönetebilirsiniz. Bu sistemlerin en büyük dezavantajı ise –özellikle az sayıda kamera olduğunda ve küçük alanlarda kullanımda– şu anda daha maliyetli olmasıdır.
Diğer alternatif ise analog kamera. Yukarıda bahsetmiştim. Bu yazıda asıl bu sistemlerden bahsetmek istiyorum. Çünkü Ip kamera alacak vatandaşlar zaten firmalarla aylarca görüşüp rahatça bilgi alabiliyorlar. Bu yazının konusu; apartmanında, sitesinde, işyerinde 5-10 kameralık sistem kurmayı düşünenler.
Önce kamera sistemi temel bileşenlerini hızlıca yazayım, sonra detaya gireceğim:
- Depolama cihazı (DVR ~ Digital Video Recorder ~ Sayısal Görüntü Kaydedici)
- Kamera
- Kablo, işçilik
- Kesintisiz güç kaynağı (doğrudan bir bileşen değil ama bunu da ayırmamakta fayda var)
Şimdi başlıklar halinde detaylar:
Depolama Cihazı
Kamera görüntülerinin kaydedileceği cihazdan bahsediyoruz. Artık eskiden kullanılan VHS, UHF, vb. manyetik kasetler kalmadı :) Ne tarz kamera sistemi kullanılırsa kullanılsın, depolama tarafında mutlaka sayısal sistemler kullanılmaktadır. Depolama ünitesi bence CCTV sisteminin en önemli bileşenidir. Bir bölgede kameranız yok ise; olay olduğunda, "orada kamera yoktu" diyebilirsiniz. Ancak kameranın önünde olan bir olaydaki görüntüyü bulamazsanız (silinmişse, süresi dolduğundan üzerine başka görüntü yazılmışsa, kaydedilmemişse, vb.) o zaman mazeret olmaz işte… İşin vebali de var, dikkatli olmak lazım.
Dediğim gibi, depolama ünitesi artık sayısal. Yani üzerinde veriler bildiğiniz "bilgisayar tarzında" kaydediliyor. Biraz daha detaya girersek; bu DVR kutusu içinde; harddisk, sabit disk, sabit sürücü, vb. isimlerle anılan depo cihazları kullanılıyor. Bu cihazların da sağlam ve yeterli boyutta olması gerekiyor.
Aşağıda depolama ünitesi konusunda aklıma gelen önerileri yazmaya çalıştım.
- Depolama ünitesinin markası çok önemli. Kaliteli bi cihaz olması, hayati derecede önemli. Çan-çin-çon türü markalara lütfen para vermeyin.
- Disk boyutuna siz karar vereceksiniz. Firmaların söylediği "30 gün görüntü kaydeder" lafı üfürüktür biraz. birçok parametreye göre değişir. Ama iki farklı firmadan aldığınız iki farklı CCTV teklifini karşılaştırırken, disk boyutunu rahatlıkla karşılaştırabilirsiniz.
- Kaç tane depolama cihazına ihtiyacınız var? Çok dağınık mekanlarda kamera takacaksanız, kameralara kilometrelerce kablo çekmek yerine, birbirine yakın olan 3-5 kamera için ayrı bir depolama ünitesi düşünebilirsiniz. Kameraların hepsi birbirine yakın ise o zaman tek cihaz işinizi görecektir.
- Cihazınız kaç kamera destekleyecek? Cihazın arkasındaki yuvarlak delik sayısı kadar (çok gerçekçi bir ifade olmadı tabii ki) kamera bağlayabilirsiniz. Örneğin 16 kamera destekli sistem ve 10 tane de kamera aldınız. Canınız istediğinde, ilave maliyete (kablo, kamera ve işçilik hariç) gerek kalmadan 6 kamera daha aynı sisteme ekleyebilirsiniz. Tabii bu durumda toplamda sakladığınız 30 günlük kamera görüntülerini artık 30 gün değil, 23-25 gün gibi daha az bir süre tutulacağını da hesaplayın.
- Ağ bağlantısı gerekli mi? Cihazı ağa bağlarsanız; evinizden de hatta internet üzerinden her yerden de tüm kameralarınızı izleyebilirsiniz. Buna gerçekten ihtiyaç var mı? Sizin kameralarınızı başkası da bir şekilde izlerse sizin için sıkıntı olur mu? Dikkatli olmak lazım.
Kameralar
Sistemin ikinci önemli bileşenine geldik. Ama günümüzde kameralar gerçekten çıtayı bayaa yükseltti. Çok aşırı dandik bir kamera değilse, gün ışığında oldukça kaliteli görüntü verecektir. Zaten kameraların hemen hepsinde aynı 2-3 markanın sensörleri ve lensleri kullanılıyor. Ki kameranın en önemli iki bileşeni de bunlar zaten. Lens ışığı (görüntüyü) toplayıp kameraya aktaran en önemli optik bileşendir. Sensör ise bu görüntünün sayısallaştırılmasını sağlayan bileşendir. Ve yukarıda dediğim gibi hemen hemen (çin'ler de dahil) tüm kameralarda aynı markanın sensörü ve lensi kullanılmaktadır. Bu nedenle 10 tane kamera alacaksanız, 1-2 tanesini ucuz alarak şahsen denemek faydalı olabilir. Ucuz ve pahalı kamera arasındaki farkı anlamanın başka yolu yoktur. Katalog değerlerinden asla anlaşılamaz. Şimdi maddeler:
- Kızılötesi görüş (Infrared ~ IR) isteniyor mu? Bu tip kameralarda, ışık seviyesi belirli bir değerin altına düştüğünde (gece mesela) kamera sensörün önüne bir perde çeker ve sadece kızılötesi ışığın içeri girmesine izin verir. Kamera bu durumda siyah beyaz olsa da gene görüntü verebilir. Ancak özelikle iç mekan kameralarda IR özelliğin pek bir anlamı yoktur. Çünkü kızılötesi ışık için de gene bir kaynağa ihtiyaç vardır. Kameranın gördüğü alanda normal aydınlatma varsa (harekete duyarlı PIR lamba veya sokak aydınlatması gibi mesela) kamera gene kızılötesi özelliğe geçmeyecek ve normal kamera gibi çalışacaktır. Bu durumda neden daha fazla para verip IR özellikli kamera alasınız ki? Haa unutmadan, bu kameralara D/N (Day & Night) kamera deniyor. Ve iki tür D/N kamera var: "Gerçek D/N" ve "elektronik D/N". Elektronik D/N kameralar, görüntüyü yazılımsal olarak siyah/beyaz yapıyor ve yazılımsal iyileştirme sağlamaya çalışıyorlar.
- IR aydınlatma gereklimi? Doğrudan kameralar ile alakalı değil ama buraya uygun gördüm. D/N kamera aldınız ve gece kameranın gönderdiği görüntü sizi tatmin etmedi. Kameranın gördüğü alana harekete duyarlı lamba koyabilirsiniz. Lamba koyarak gündüz gibi de yapmak istemeyebilirsiniz, mesela evcil hayvan dükkanları istemeyebilir hayvanları rahatsız etmemek için. Bu durumda IR aydınlatmalar kullanılabilmektedir. Bu aydınlatmalar sayesinde; ortam D/N kamera için ışıl ışıl aydınlık görünürken, insan gözü için zifiri karanlık olabilir. Hatta ucuz kameraların birçoğunun kendi üzerinde (örnek yazının başındaki resim) IR LED'li aydınlatma bulunmaktadır.
- Sensör boyutu (maksimum çözünürlük) ne kadar olmalı? Bu sorunun cevabını verebilecek tek kişi sizsiniz. Örnek video boyutlarını inceleyip karar vermelisiniz. Evinize alacağınız TV'nin boyutuna karar verme gibi birşey bu işlem.
- Kameranın lensi değişebiliyor mu? Değişebiliyorsa ne tarz lens kullanılacak? Normade bu soruların cevabını size projeyi yapan arkadaşlar verir. Ama gene de genel kültüre sahip olmak için, azcık bilgi birikimi yapabilirsiniz. Kameralarda lensin odak uzaklığına bağlı olarak "geniş açı" ve "tele lens" olmak üzere temel iki tür lens vardır. Kameranın hedef görüntü alanı; 3-5 metrelik alan ise geniş açı lens kullanılır. 20 metredeki görüntüyü büyük görmek isterseniz, tele lens kullanılır. Lens ile ilgili bir başka konu da lensin odak uzaklığının değiştirilebilir olup olmadığıdır. "Varifocal" tabir edilen lenslerden kullanırsanız, lensin zum yapma özelliği olacaktır. Ancak yanlış anlaşılma olmasın, zum işlemini kamera üzerinden elle yapabilirsiniz. uzaktan zum yapma sadece PTZ (pan-tilt-zum) tabir edilen hareketli kameralarda vardır ve bunlar da çok pahalıdır.
- Plaka tanıma, yüzleri net seçme gibi özel istekleriniz olacak mı? Bu tarz özel ihtiyaçlar varsa lütfen proje aşamasında firmaya bunu vurgulayın. Çünkü ihiyaca göre kameranın markası, modeli, ilave aydınlatması, montaj konumu tamamen değişecektir. Apayrı bir hesap-kitap işi kısacası…
- Kameranın kasa tipi nasıl olsun? Temelde iki seçenek var. Caydırıcı özelliği fazla olan "kutu (box)" tipi kameralar ve "kubbe (dome)" tip kameralar. Kubbe kameraların avantajı; küçük olması ve dekoratif olması. Yine bu kubbe kameralara renkli cam takarak, lensin nereye baktığının anlaşılması engellenebiliyor. Bir de kameraların; darbeye/toza/suya/ısıya/soğuğa dayanıklı olmasını sağlayan kılıfları (housing) var. Bu kılıflar bazen kameraya sabit (tospağa gibi) bazen de ayrı olabiliyor. kalitesine göre fiyat ta fırlayıp 200$'a kadar çıkabiliyor. Yine yanlış anlamaya mahal vermemek için belirteyim: Hemen her PTZ kamera dome şeklindedir ama her dome kamera PTZ değildir.
Kablo, İşçilik, Garanti
Sıkıntılı bir başlık bu da. Özellikle işçilik konusu sıkıntılı. Bu işlerden bir zamanlar (2000 yılına kadar) deli paralar götüren esnafın bazıları; azalan kar marjları konusunda çareyi çapaçul işçilik yapmakta bulmaya başladı. Bu nedenle dikkatli olmakta fayda var.
Yukarıda biryerde dediğim gibi (belki de dememişimdir. Yazı uzadı, başı sonu karıştı.) benim önerim öncelikle CCTV uygulanacak alanın kroki üzerinde kritik alanların belirlenmesi işe yarayacaktır. Daha sonra bu alanların kritiklik seviyesi belirlenmeli ve –üstteki sorulara verdiğiniz cevaplara birlikte– firmaya "çöz bakalım bizim projeyi" denmelidir. Firma size farklı sayıda kemaraları olan, farklı kapasitede depolama üniteleri olan birkaç teklif verecektir. Mümkünse kablolaması az olan projeler tercih edilmelidir. Kablolamanın az olması; işçiliğin, maliyetin, arıza ihtimalinin az olması anlamına gelmektedir.
Malesef bakırın değeri günden güne artmakta ve bakır kablo maliyetleri de fırlamaktadır. Hal böyle iken, çok uzun mesafeye kablo çekmek oldukça fazla maliyet getirecektir. Her bir kameraya iki ayrı kablo (birisi görüntü için [analog sistemlerde koaksiyel kablo], diğeri de enerji için) çekilmesi gerektiğini unutmayın.
Garanti şartları da mutlaka net olarak konuşulmalı hatta yazıya dökülmelidir. Sayfalarca sözleşme yazmaya gerek yok, 1 sayfada en kritik maddelerin %90'ını yazabilirsiniz. Sistemin hangi bileşenleri garanti kapsamında? İşçilik ve kablolar garanti kapsamında mı? Yoldan kamyon geçse, yerden giden kabloyu ezse, nolacak? Garanti süresi ne kadar olmalı? Kargo maliyeti varsa, kime ait? Arızalı ürünlerin onarım/değişim süresi ne kadar olmalı? uzağa bir yere düşen yıldırımdan topraktan gelen geribeslemede arıza yapan cihazları (topraklama arızaları garanti dışında olur yazmazsanız) kim karşılayacak? vb…
Kısacası, projenin maliyetinde belki yarısını belki de daha fazlasını bu kısım getiriyor. Bir firmanın 3.000 lira istediği projede; "1.000 liraya ben bu işi yaparım" diyen başka bir firmaya karşı artık elinizde soracak bazı kriterler var :)
Kesintisiz Güç Kaynağı (KGK, UPS)
Sistemin doğrudan bir bileşeni değil tabii ki. Ama ülkemizde şebeke geriliminin 160 Volt'lara düştüğüne (köyde değil, şehirde) şahit olduğumdan; kritik sistemlerde özellikle regülasyon işlemi için bir KGK kullanılması taraftarıyım.
Enerji kesintisi sırasında oluşabilecek güvenlik sorunlarında, görüntünün eksik olmaması için de KGK kullanılabilir tabii ki :)
Diğer taraftan cihazların (depolama ve kameralar) enerji kesintilerinde arıza yapmaması, saat/tarih bilgilerini kaybetmemeleri, vb. sebeplerle de basit bir KGK oldukça işe yarayacaktır.
KGK'yı mümkünse kaliteli seçmekte fayda var.
Sistemin Güvenliği
Kritik soruları ben yazayım, anlayacaksınız zaten ne demek istediğimi
- İzleme odasına kimler girebilecek?
- Sürekli izleme yapılacak mı?
- Kayıt edilen görüntülerin dışarı (CD, DVD veya USB flash disk gibi) aktarılabilmesi mümkün mü?
- Kamera izleme odasına kamera koyacak mısınız?
- Hareketli kameranız var mı? Varsa bu kameralar çevre binaların camlarından içeri zum yapabiliyor mu?
- DVR cihazınıza ağdan bağlanılabilecek mi? Ya da kimler bağlanabilecek?
- Herhangi bir kameranızın herhangi bir andaki görüntüsünü Youtube'ta görseniz üzülür müsünüz?
- vb… (evet ben paranoyağım)
Sistem Yapılandırması
Haberlerde bazen benzinliğe giren arabanın, sokak ortasında eski karısını bıçaklayan adamın, kuyumcuda tırnakçılık yapan hırsızın görüntülerini görürsünüz. Dikkat ederseniz bu görüntüler genelde siyah-beyaz olur ve adamlar yürürken atlaya atlaya giderler. Siyah beyaz olmasının iki sebebi olabilir: Maliyeti düşürmesi (artık pek düşürmüyor) ve yukarıda bahsedilen kızılötesi görüş özelliği.
Haberlerdeki videolardaki adamların atlayarak yürümesinin sebebi ise, o sistemdeki görüntülerde saniye başına düşen kare sayısının az olarak belirlenmesi. Bir insanın yürüyüşünde saniyede 1 tane olacak şekilde görüntü kaydederseniz, ayak hareketlerini kaydedemez sadece adamın saniye saniye ilerlemesini görürsünüz.
Yine bir insanın yürümesini saniyede 20 kare olacak şekilde kaydederseniz, bu durumda bir ayağın arkadan öne gelinceye kadar geçen sürede (yaklaşık 1 saniye), 20 tane ayrı fotoğrafınız olur. Bu değere FPS (frame per second ~ saniyedeki kare sayısı) ismi verilir. Kayıt edilen görüntülerde fps değeri ne kadar büyükse, görüntünün akışı o kadar net olur, anlık hareketler o kadar detaylı olur. tabii bunun da bir sınırı var. İnsan gözünün maksimum algılayabileceği fps miktarı, 24-25 kare civarındadır. 25 kare üzerinde görüntü izlemeye çalışmak bu açıdan anlamlı değildir. Ancak Vegas'ta bir kumarhane kamerasında belki 50fps destekleyen özel kameralar ile kaydetmek gerekebilir.
fps değerinin boyutu doğrudan kayıt süresini (veya büyüklüğünü) etkiler. Örneğin, elimizde 1 TB kapasitesinde depolama alanı olsun. Bu alana tüm kameralardan 20fps görüntü kaydettiğimizde 30 gün kaydedebiliyorsak, kameraların tamamını 10fps ayarına getirdiğimizde bu sefer toplam kaydedebileceğimiz gün sayısı 60 olacaktır.
Yine depolama süresini ve görüntü kalitesini etkileyen başka bir tercih te görüntünün büyüklüğüdür (çözünürlüğü). Görüntüler sayısal ortama aktarıldığında, "piksel" cinsinden ifade edebilirler. Piksel, her bir resmi oluşturan noktaların sayısıdır. örneğin 1080p şeklinde tabir edilen "Full HD" diye bilinen görüntü boyutu aslında 1920×1080 pikseldir. Yani; her bir kare için, yatayda 1920 piksel varken, düşeyde de 1080 piksel bulunmaktadır. Kameranın çözünürlüğü doğrudan sensöre bağlıdır. Kameraların sağlayabileceği görüntü boyutları sürekli artmakta, dolayısıyla piksel başına maliyet düşmektedir. Ancak bu durumda da depolama ihtiyacı artmaktadır. Üstte fps için belirtilen doğrusal orantı video görüntü büyüklüğü için de geçerlidir. Ne kadar büyük görüntü isterseniz, o kadar fazla depolama alanına ihtiyacınız olacaktır.
Bu tarz konularda ilk seferde %100 doğru karar vermek mümkün değildir. uygulamada mutlaka değişiklikler olacak ve sistem bir süre sonra yavaş yavaş oturacaktır.
Sonuç
Hiç bir iş kolay değildir. Bir kamera sistemi kurmak isteyen CCTV firması; bahse konu işlerin analizi için inanın genelde bu yazının yazılmasındaki kadar emek harcamıyor. Ancak işin detayına girildiğinde bir ton ıvır zıvır konu çıkıyor.
Kişisel işlerimizde rahatlıkla karar verebiliyor olsak bile; bir konu kitleyi ilgilendirdiğinde, özellikle de güvenlik ile ilgili bir konu ise karar vermek kolay değil. Benim tavsiyem; bu iş size kaldıysa, başkasına paslamaya bakın :)
Yazmaya devam edilse, bir bu kadar daha yazılabilir. Ancak marka/model vermeden, teknik detayda boğmadan, yarın eskiyecek teknolojiye değinmeden, uzun vadeli bir yazı yazmaya çalıştım. Haydi kalın sağlıcakla…
Yorumu formunu geç ↓
Guvenlik kamerasi sistemleri
15 Nisan 2013, 23:00 (UTC 2) Bu yoruma bağlantı
Cok ayrintili her konuya derinlemesine eginilmis faydali bir makale. Guvenlik sistemleri konusunfa bu tarz bilgilendirici makaleer cok nadir bulunuyor.
Murat Özalp
16 Nisan 2013, 20:44 (UTC 2) Bu yoruma bağlantı
Hangi konuda kaliteli makale var ki dilimizde? Malesef insanlarımız paylaşmayı sevmiyor… Teşekkür ederim ilginiz için.
danstudyo dans kursu
17 Haziran 2013, 01:38 (UTC 2) Bu yoruma bağlantı
Merhaba konuya google arama sonuçları üzerinden ulaştım… Dans kursumuz var ve ihtiyaç duyduğumuz bir konu… sizce hangi markada üretilen ürünleri kullanmalıyım … ben konuya pek bi uzağım.. belliki bu konuda uzmansınız… yardımcı olurmusunuz.. kapalı devre güvenlik kamerası yapmayı düşünüyoruz… iletişim için danstudyo.com adresinden bilgilerimize ulaşabilirsiniz mail bile atsanız süper yardımcı olmuş olursunuz… şimdiden teşekkür ediyorum…
Murat Özalp
20 Haziran 2013, 15:37 (UTC 2) Bu yoruma bağlantı
Burada marka söylemem doğru olmaz. Ben bu yazıyı, insanların kendine uygun markayı ve sistemi seçmesine yardımcı olmak için yazdım.
Güvenlik Sistemleri
11 Temmuz 2013, 07:30 (UTC 2) Bu yoruma bağlantı
Merhaba Murat bey, Yazınızı baştan sona sıkılmadan okudum. Tespitleriniz gerçekten yerinde Sakarya ve çevre illerinde bir çok projeyi hayata geçirmiş bir güvenlik firması olarak yazılarınızın devamlılığını bekliyoruz. Armut ile elmayı ayırmak gerçekten önemli. yazınız için teşekkürler. saygılarımla. SAGES Güvenlik Sistemleri / Sakarya.
Baykil
17 Aralık 2013, 08:57 (UTC 2) Bu yoruma bağlantı
Bende apartmanımız için güvenlik kamerası araştırması yaparken sayfanıza rastladım tamamen yabancı olduğum bir konuda güzel bilgilendirmelere ulaştım. Emeğiniz için teşekkür ederim.
Van Haber
08 Mayıs 2014, 00:32 (UTC 2) Bu yoruma bağlantı
Merhaba Hocam Faydalı Bir Anlatım Olmuş Gerçekten İnternetten Araştırma Yaparken Rastgele Gördüm Yazınızı Teşekkürler…
burak
06 Haziran 2014, 20:32 (UTC 2) Bu yoruma bağlantı
Murat hocam siz hangi tarz aydınlatmayı tavsiye edersiniz.Yazınız için Teşekkürler.
Murat Özalp
06 Haziran 2014, 21:39 (UTC 2) Bu yoruma bağlantı
Eğer mümkünse normal aydınlatma en güzel sonucu verir. Sürekli enerji sarfiyatı olmasın diye PIR dedektörlü (sensörlü) aydınlatma kullanılabilir. Ancak ihtiyaca göre değerlendirmek lazım. Aydınlatma işi apayrı bir uzmanlık alanı, ben anlamam açıkçası. İlginiz için teşekkür ederim.
Asım
06 Ağustos 2014, 01:18 (UTC 2) Bu yoruma bağlantı
emeğinize sağlık çok güzel bir yazı olmuş
CCTV Operatörü
19 Kasım 2014, 21:40 (UTC 2) Bu yoruma bağlantı
Çok faydalı bilgiler sunmuşsun.Piyasada sahte TVL özellikli kameralarda çok var.Arkadaşları uyarmak için benimde bir çorbada tuzum olsun istedim. 600 TVL çözünürlüklü kamera alıyosun fakat elde ettiğin görüntü video kaset görüntüsü gibi :)
konya güvenlik kamerası
09 Nisan 2015, 11:12 (UTC 2) Bu yoruma bağlantı
Murat Bey öncelikle makaleniz için çok teşekkür ederim. Dediğiniz gibi bu tarz iyi ve bilgilendirici bir makale bulmak türkçe olarak çok zor. Bende konya güvenlik kamerası sektöründe faaliyetlerde bulundum ve özellik kamera sistemlerinde fazlasıyla sahte ürün mevcut. Bunlara özellikle dikkat çekmek istedim. İyi çalışmalar diliyorum
Turgay
27 Nisan 2016, 12:51 (UTC 2) Bu yoruma bağlantı
Iyi günler Murat bey, 9 nisan 2015 ten bu yana soru sorulmamis. Benim sorum size IP kamera sistemleri uzerinden olacak ve bunun icin tecrubelerinizden faydalanmak istiyorum. Ben evime 4 adet IP kamerasi baglamak istiyorum, Göruntuleri DVR cihazina kayit etmek istiyorum ve bu goruntuleri internet uzerinden gormek istedigimde takdirde tabiki internet data trafigi olusacak. 2 x 3 mp ve 2 x 1.3 mp kamera kullandigimda evimde nasil bir internet aboneligi olmali? Yani bu kameralar evde kayit esnasinda internet data kullanimi olusurmu? Yoksa ben bu goruntulere ulasmak istedigimde evdeki internettende goruntu alis adresindeki gibi ayni data kullanimi oluyormu? Herhalde cok karisik sordum ama, bu bilgiye ihtiyacim var. Simdiden vereceginiz cevap icin tesekkurler. Turgay NL