Yabani Hayvanlardan Korunma

Doğayı ve yaban hayatını çok seviyorum ancak kurallarını bilmediğim için korkuyorum. Yabani hayvanlardan korunma konusunda neler yapılaileceğini biraz araştırdım, kendi kendime özetlemek için de buraya yazayım dedim. Belki başkalarının da işine yarar. Öncelikle, dikkat edilmesi gerekenler:

1. En tehlikeli canlı insandır. Bunu asla unutmamak gerekiyor. Tüm hayvanlara “potansiyel düşman” gözüyle bakılan bir yaklaşımla doğaya çıkmak, baştan tehlikeli.
2. Ülkemizde en tehlikeli hayvan türleri ayı, domuz, yılan, kurttur. Bu hayvanların bulunma ihtimali olan bölgeleri tanımak ve hayvanlar hakkında biraz bilgi sahibi olmanın zararı olmaz. Yurtdışına giderken, oranın insanı hakkında araştırma yaparız değil mi? İnsanı tanıdığımız halde hem de…
3. Bahar aylarında hayvanların çiftleşme zamanında dikkatli olunmalı, Saldırgan olabiliyorlarmış.
4. Yanında yavrusu olan veya yaralı olan hayvanların koruma içgüdüsü ile ne yapacağı asla belli olmaz. Aynı insanlar gibi.
5. Su kenarları (hayvanların su yolu üzeri), inlerinin veya yuvalarının yakını, ayak izlerinin olduğu yerler tehlikeli yerlerdir. Doğrudan onların semti sayılır buralar. Küçük bir bahçe köpeğinin bile kendi bahçesini korumak için neler yapabildiğini biliyoruz.
6. Hayvanlar uzaktan, kendi halinde birşeyler yapıyorken görülürse, paniğe kapılıp koşmak, çığlık atmak pek sağlıklı olmayabilir. Hayvanların uzaklşaşmasını beklemek daha iyi olabilir.
7. Çok özel şartlar dışında yabani hayvanların tamamı insana (ve medeniyete) yaklaşmaktan çekinir. Zaten doğada olduğumuz sürece onları tedirgin ediyoruz, alışık değiller bize.
8. Mümkünse hiçbir canlıya zarar verilmemeli, onlarla dalaşmadan beraber yaşamanın kuralları öğrenilmeye çalışılmalıdır.
9. Kamp kurulacaksa, hayvanları tahrik edecek kokuları (ızgarada köfte, sucuk gibi) yaymamaya çalışmalıdır. Çadır kurulacaksa, çadır içinde veya yakınında kesinlikle açıkta yiyecek bırakılmamalıdır.

Şimdi yabani hayvanlardan korunmak için malzeme listesi:

1. Düdük. Gürültülü bir düdük ile, yabani hayattan olmayan birisinin ormanda olduğu hayvanlara haber verilebilir. Bu sayede çoğu hayvan, yaklaşmadan uzaklaşacaktır.
2. Radyo vb. bir cihaz sayesinde, yine doğal olmayan seslerin hayvanlar tarafından duyularak uzaklaşması için işaret verilebilir.
3. Kampın etrafına çit yapılabilir. Ağaç dalları veya “olay yeri inceleme ekibi bantı” tarzında bir malzeme kullanılabilir. Bu da bölgenizi hayvanlara belirtecektir.
4. Ateş ve ışık. Ateşe yaklaşmaktan hemen her hayvan çekinir. Işık kaynağı olarak ta özellikle kırmızı/mavi polis lambası tarzında yanıp sönen bişey bulabilirseniz, yine “meskun mahal, yaklaşmayın” anlamına gelecektir.
5. Biber gazı. Kimisi hayvanlarda işe yaradığını söylüyor, kimisi yaramadığını. Denemeden öğrenilmeyecek sanırım. Çok pahalı değil, çantada bulundurulabilir. Hiçbir işe yaramazsa, iki ayaklılara karşı güvence verir :) Ancak dikkatli kullanmak lazım. Rüzgara karşı sıkmamak birinci kural.
6. Ses tabancası. Kuru sıkı tabanca da deniyor.Amaç, gürültü yaparak saldırma olasılığı olan hayvanı uzaklaştırmak. Ancak kızgın bir şekilde gelen hayvanın, bu tarz bir gürültüden daha çok sinirlenme olasılığı da var. Diğer taraftan, gerçek silahı olan birisine kazara bu tabancayı dğrultursanız, karşıdakinin sizi gerçekten vurabilir.
7. Sağlam bir bıçak. Bir ayıya, kurta ya da domuza bıçakla ne yapılabilir? Elinizde domuz kurşunu olan bir tüfek olsa, önünüzdeki bir domuza ne yapabilirsiniz? Bazen yakın dövüşlerde sağlam bir bıçak, ateşli silahlardan daha iyi olabilir.

Tam da burada, Einstein’ın bir sözünü hatırlatmak istiyorum:

Birgün, doğada (veya medeniyet olmadan) yaşamak zorunda kalabiliriz. Doğanın kurallarını geç olmadan öğrenmekte fayda var bence.

Son olarak, tam da yerinin geldiğini düşünerekten, 2007 yapımı Into The Wild isimli filmi de tavsiye ederek, yazıyı sonlandırıyorum.

Kaynak: http://www.gezenbilir.com/index.php?topic=9403.0